9 Şubat 2014 Pazar

Yağ Damlası



Biliyoruz ki her insanın bir kırkıncı odası vardır. Bütün sırları ile baş başa kaldığı, bazen ürpererek kapısını açtığı bir odadır bu. Ürperir ki oda da ne ile karşılaşacağını bilmez aslında orada ve üstelikte yalnızdır bir yağ damlası gibi.
            Bir yağ damlası küçük bir gölçüğe damlar. Oradaki sularla birlikte derelerde yolculuk yapar ve denize ulaşır. O denizde bile hala yalnızdır. Oysaki etrafındaki herşey onun gibi sıvıdır. Ama o farklı o yalnızdır. Yosunlara bile tutunamaz, kayar. Hep yuvarlanarak hareket eder. Yuvarlanması bir yosunlu taş bulduğunda bile sona ermez. Deniz üstünden bakıldığında hemen fark edilir. Çünkü o farklıdır. Ama o mu yoksa etrafındakiler mi? Bakış açısına göre değişir.
            Kısaca yalnızlık bana ben yalnızlığa alışamadım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder