9 Şubat 2014 Pazar

UZAKLARA AÇILAN PENCERE : PERVASIZ





Eski devirlerde gurbette yaşayanlar sıladan haber almak için yazılmış mektupları getiren güvercinleri, turnaları beklerdi. Günümüzde ise işe teknoloji karıştı. Şimdi memleketten haberleri “PERVASIZ” yazıyor. Gurbettekilere ise Pervasız’ın internet sayfası iletiyor.
 Edebiyatta gurbet ve sıla özlemi en çok kullanılan temalardandır.  Edebiyat üzerine sohbet ettiğimiz bir  Türkçe öğretmenine; “- Kıbrıs Türk Edebiyatı ile Türkiye  Edebiyatı arasında ne fark vardır?”diye sormuştum. O da “-Kıbrıs Türk Edebiyatı’nda  gurbet, sıla ve hasretlik üzerine yazılmış edebi eserler yok denecek kadar azdır.Çünkü burası küçük bir ülke olduğu için bu tür duyguların oluşması çok zordur. Oysa bizim Anadolumuz uçsuz buçaksız bir memleket ve insanlarımız daha iyi yaşam için doğdukları ve yaşadıkları yerleri istemeden bırakıp gitmek zorunda kalmaktadırlar.
İşte o  andan itibaren gurbet başlıyor. Yürekte sıla hasreti yer ediyor. Annesi, babası hele de bir yavuklusu varsa yoğun duygular oluşuyor. Oluşan bu yoğun duygular edebiyata  sıla şiirleri, hasret türküleri, gurbet hikayeleri olarak yansıyor. Bir de bu sevdiklerinden haber alamazsa yaşam iyice  zorlaşıyor.  Bu zor yaşamdan kurtulmanın yolu bir mektup gelmesidir. Bunu ister postacı, isterse kuşlar getirsin, fark etmez. Yeter ki mektup gelsin.”
Bu sıla kokan, hasret kokan, uçları yanık mektuplar artık yavaş yavaş tarih oldu. Çünkü teknoloji uzakları yakın etti. Önce telefonlar sonra internet sılayı gurbete yaklaştırdı. Eğer size  içecek damla su gibi memleketinizden taze haberler veren bir site varsa bu büyük internet denizinde sörf yapmanın keyfi bir başka olmaktadır.
Yılarca Akşehir’de her gün çıkan PERVASIZ’ın  baskısını sabahları sabırsızlıkla beklerdim. Ders aralarında okuldan bir koşu  yaparak nefes nefese PERVASIZ binasına varırdım ve ilk işim olarak  oturmadan hemen gazetemize göz atmaya başlardım. Bu durumumu gören rahmetli Ahmet Amcam telaşa kapılıp “-Oğlum ne oldu, deli danalar kovalamış gibisin” der ve gülüşürdük.
Araya yıllar ve yollar girse de bendeki duygular hiç değişmedi. Artık her sabah bilgisayarımda internete girdimmi ilk olarak karşıma bizim “PERVASIZ”ımız, Akşehir’in sesi geliyor. Bu site ile gözümün önüne Ahmet Amcamın yüzü, Ümit Abinin gülümsemesi, Ayhan kardeşimin emekleri geliyor. PERVASIZ  sayesinde bütün Akşehir’deki yazar ve okuyucu dostlarım beni selamlıyorlar.
PERVASIZ”da yazmak ve “PERVASIZ” okumak bir ayrıcalıktır, internette olsa bile.......

Gazetemizin 54. kuruluş yılın kutlar ve bu vesile ile kurucumuz Ahmet ŞENER’i rahmet ve minnetle  anıyorum.                                    MEHMET KOÇ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder