Eski devirlerde gurbette yaşayanlar
sıladan haber almak için yazılmış mektupları getiren güvercinleri, turnaları
beklerdi. Günümüzde ise işe teknoloji karıştı. Şimdi memleketten haberleri
“PERVASIZ” yazıyor. Gurbettekilere ise Pervasız’ın internet sayfası iletiyor.
Edebiyatta gurbet ve sıla özlemi en çok
kullanılan temalardandır. Edebiyat
üzerine sohbet ettiğimiz bir Türkçe
öğretmenine; “- Kıbrıs Türk Edebiyatı ile Türkiye Edebiyatı arasında ne fark vardır?”diye sormuştum.
O da “-Kıbrıs Türk Edebiyatı’nda gurbet,
sıla ve hasretlik üzerine yazılmış edebi eserler yok denecek kadar azdır.Çünkü
burası küçük bir ülke olduğu için bu tür duyguların oluşması çok zordur. Oysa
bizim Anadolumuz uçsuz buçaksız bir memleket ve insanlarımız daha iyi yaşam
için doğdukları ve yaşadıkları yerleri istemeden bırakıp gitmek zorunda
kalmaktadırlar.
İşte o andan itibaren gurbet başlıyor. Yürekte sıla
hasreti yer ediyor. Annesi, babası hele de bir yavuklusu varsa yoğun duygular
oluşuyor. Oluşan bu yoğun duygular edebiyata
sıla şiirleri, hasret türküleri, gurbet hikayeleri olarak yansıyor. Bir
de bu sevdiklerinden haber alamazsa yaşam iyice
zorlaşıyor. Bu zor yaşamdan
kurtulmanın yolu bir mektup gelmesidir. Bunu ister postacı, isterse kuşlar
getirsin, fark etmez. Yeter ki mektup gelsin.”
Bu sıla kokan, hasret
kokan, uçları yanık mektuplar artık yavaş yavaş tarih oldu. Çünkü teknoloji
uzakları yakın etti. Önce telefonlar sonra internet sılayı gurbete yaklaştırdı.
Eğer size içecek damla su gibi
memleketinizden taze haberler veren bir site varsa bu büyük internet denizinde
sörf yapmanın keyfi bir başka olmaktadır.
Yılarca Akşehir’de her gün
çıkan PERVASIZ’ın baskısını sabahları
sabırsızlıkla beklerdim. Ders aralarında okuldan bir koşu yaparak nefes nefese PERVASIZ binasına
varırdım ve ilk işim olarak oturmadan
hemen gazetemize göz atmaya başlardım. Bu durumumu gören rahmetli Ahmet Amcam
telaşa kapılıp “-Oğlum ne oldu, deli danalar kovalamış gibisin” der ve
gülüşürdük.
Araya yıllar ve yollar
girse de bendeki duygular hiç değişmedi. Artık her sabah bilgisayarımda
internete girdimmi ilk olarak karşıma bizim “PERVASIZ”ımız, Akşehir’in sesi
geliyor. Bu site ile gözümün önüne Ahmet Amcamın yüzü, Ümit Abinin gülümsemesi,
Ayhan kardeşimin emekleri geliyor. PERVASIZ
sayesinde bütün Akşehir’deki yazar ve okuyucu dostlarım beni
selamlıyorlar.
PERVASIZ”da
yazmak ve “PERVASIZ” okumak bir ayrıcalıktır, internette olsa bile.......
Gazetemizin 54. kuruluş
yılın kutlar ve bu vesile ile kurucumuz Ahmet ŞENER’i rahmet ve minnetle anıyorum. MEHMET KOÇ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder