9 Şubat 2014 Pazar

BAYRAM VE YENİ YIL




2007 yılının bir özelliği yıl başının Kurban Bayramı ile aynı günde olması idi. Dolayısıyla her ikisinde yapılacak işler ve hissedilecek duygular birbirlerine karışmıştı.
Pazar günü saat altı cıvarında uyandım. Alışkın olduğum için bayram Namazı’na hazırlandım ve Yürüyerek Yenişehir Şehitler Camisine gittim. Hafif bir rüzgar esiyordu. Aralığın son günü olmasına rağmen Kıbrıs’ta  fazla bir soğuk yoktu.  Türkiye’den görevli İmamımız çok güzel bir vaazdan sonra kalabalık bir cemaatle namazı kıldık. Çıkışta yine bir hüzün kaplamıştı her tarafımı çünkü yine o anda bayramlaşacağım bir yakınım yoktu yanımda.
Eve geldim. Çocuklar uyuyordu. Biraz kitap okudum. Uyanan kişilerle bayramlaştım ve kahvaltı ettik. Bu gün keseceğimiz kurban için saat birde gelmemizi söyledi kesimhane yetkilileri bizde on iki civarında aracımızla oraya gittik. Dört öğretmen ortak bir kurban kesiyorduk. Fakat işler saatinde gitmedi. Beklemekten yorulduk. Saat dörte doğru kasap haricten bizden bıcak parası istedi. Sanki doktor ameliyat edecek ve mecburen istediği parayı verdik. Bizim kurbanımızı kesti. Modern bir tesiste çok temiz ve iyi bir işçilikle bize teslim ettiler. Buradan ayrılırken ovanın üzerine karanlık yavaş yavaş çöküyordu. Bir ibadeti ve geleneği yerine getirmenin mutluluğu ile eve gittik. Fakat evde farklı bir heyecan vardı.
            Bugün 2006’nın son günü idi. Herkes heyecanla yıl başı kutlamalarına gitmek istiyordu. Özelliklede çocuklar bir an önce Girne’ye gitmek için sabırsızlanıyorlardı. Biraz dinlendikten sonra saat 9:30 cıvarında Lefkoşa’dan Girneye arabamla hareket ettik.Girne sahilinde turumuzu attıktan sonra  Ayna grubunu dinlemeye gittik. Erhan Güleryüz her zaman ki gibi siyah güneş gözlüklerini takmış ve kış ortasında kolsuz tişortünü giymişti. Daha çok gençlerin ilgi gösterdiği konser sevilen Ayna şarkıları ile devam etti.
On ikiye yakın sahneye gelen Girne Belediye Başkanı Aygın yine kıbrıs meselesinden, barıştan dem vurdu. Fakat kimse dinlemedi ve yeni yıla rengarenk havai fişeklerinin aydınlığında girdik.
Kızımın “2006 yılı senin için nasıldı?” sorusuna
“-Hayatımın keyifli ve güzel geçen yıllarından biriydi” şeklinde cevapladım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder